Mahmut TOPBAŞLI NASİHAT
Yazı Detayı
10 Ağustos 2021 - Salı 21:16
 
NASİHAT
Mahmut TOPBAŞLI
yalvacfm@hotmail.com
 
 

NASİHAT

 

     BENİM AKLIM BANA YETER başlıklı yazımız epeyce bir ilgi gördü. Herkes kendi aklını beğenince başkasını dinlemiyor. 
     Hâlbuki “dinlemek dinin yarısıdır” diye de bir düsturumuz var. Elbette kendimize, aklımıza değer vereceğiz de kültürümüz içindeki danışma, fikir alma, istişare, nasihat gibi altın kıymetindeki birikimlere de açık olacağız.
    “Bin bilsen de bir bilene danış” denilmiştir. “Danışmayan yolda kalmış, danışan dağlar aşmış” denilmiştir. “Söze kulak vermeyen yola ayak verir” denilmiştir. Daha neler neler denilmiştir değil mi?
     Başarılı olmak istiyorsan, mutlu ve huzurlu olmak istiyorsan altın değerindeki sözlere kulak vereceksin, hayatı anlamak, anlamlandırmak ve boşa geçirmemek için nasihatleri kulağına küpe edeceksin. Güngörmüş, umur görmüş akıllı insanların tecrübelerinden yararlanacaksın ki gemini daha kolay yüzdüresin. Gelir geçer düşüncelerle ânını kurtarabilirsin ama hayat denizinde karşılaşacağın fırtınalar gemiyi batırmadan menzile ermeni kim bilir nasıl engelleyecektir. Usta kaptanlara, kılavuzlara, rehberlere verdiğin değer ölçüsünde de badirelerin az olacaktır. Rüzgârı, fırtınayı, güneşi, dalgayı iyi tanıyan ömrünü bunlarla iç içe geçirmiş tecrübeye kulak verilmez mi? Doğruluğu, iyiliği, güzelliği, merhameti, cömertliği, hırsı, tamahı, adaleti, vicdanı, hakkı hukuku tanıyan, tanımlayan tavsiye eden yıldızlara bakarak yol alınmaz mı?
      Konu nasihat olunca günümüz kavramlarıyla yaklaşmak sanki zorlaşıyor. Hele benim aklım bana yeter girdabında kulaç atıyorsak daha bir zorlaşıyor. Önce danışma, danışman, rehber, kılavuz, akıl hocası, yaşam koçu, bir bilen gibi etiketlere yöneldik. Şimdilerde sosyal medya kalemşorları revaçta. Soruyorsun Gogola, düşüyorsun yola… Ama düşüyorsun. İşte ince nokta tam da burası. Duygusuz, standart, her cacığa yatkın, güvenliksiz, itimatsız, tatminsiz hele de bilgi kirliliği içinde ne alabilirsin ki… 
     Hâlbuki kadim kültürümüz kutup yıldızı gibi parlayan düşünce adamları, ilim adamları, sanat edebiyat zirveleri ile dopdolu. Günümüzün sahih düşünceli fikir adamları yolumuzu ışıtıyor. Şairler duygu dünyamızı kabartmayı sürdürüyor gelenekten beslenerek. Yerli ve milli efkâra zihin patlatanlar eserler sunmaya devam ediyor. Yusuf Has Hacip’in, Kaşgarlı Mahmut’un, Birunî’nin, Harezmî’nin, İbn_i Sina’nın, Farabi’nin, Yunus’un, Mevlâna’nın, Hacı Bektaş’ın, Hacı Bayram Veli’nin, Arvasi’nin, Osman Turan’ın, Mümtaz Turhan’ın, Erol Güngör’ün, Işınsu’yun, Karakoçların vd. eserleri, söz ve buluşları en büyük zenginliğimizdir. Onların varisleri hak sözlerle yolumuza ışık aktarıyorlar. 
     “Bilgelerin nasihati ateşe damlayan yağmur damlaları gibidir.” Dertleri söndürür, yürekleri serinletir ve hayat gemimizi sağ salim sahile iletir. Kayıplarımız bile hayatımıza bir öğüttür. Ders almasını bilirsek. 
     Hazreti Ali “nasihati reddeden/kulak tıkayan ziyandadır” diyor. 
     Benim aklım bana yeter… Yeter mi?

 

Mahmut TOPBAŞLI

 
Etiketler: NASİHAT,
Yorumlar
Haber Yazılımı