NOSTALJİ-KURBAN BAYRAMLARI
Uzun yıllar öncesi kurban bayramını hatırlasak nasıl olur.
Bir çok aile için Kurbanlık hayvan konusu Kurban bayramından 6 ay öncesi başlardı. Kurban bayramında kesilecek hayvan için ailenin maddi durumu, akrabanın kalabalık oluşu ve ailedeki kişi sayısına göre küçükbaş veya büyükbaş hayvan alınır evde hayvan besleniyorsa kurbanlık için ayrılırdı.
Sülale kalabalık ise büyükbaş hayvan alınır evi hayvan beslemeye müsait olan veya evinde hayvanı bulunan birinin ahırına bağlanıp iyice beslenip kurbana kadar semirmesi sağlanırdı. Evinde hayvanı olan ise Kurbanlık diye en uygun olanı ayırır, kurbanlık hayvanını özenerek beslerdi. Bayram yaklaşınca ise hayvan pazarları 15 gün önceden açılarak satış yapmaya başlanırdı. Çok kişi ilk günlerde kurbanlığını alır evi uygunsa evinde değil ise hayvanı aldığı kişiye bırakarak kurban bayramı gününe kadar beslenmesini sağlardı. Hayvan pazarlarında pazarlıklar kıran kırana geçer her bayramdan önce pazarlık sırasında elini kolunu sakatlayanlar olurdu. Bir bayram öncesi hayvan pazarında o kadar şiddetli bir pazarlığa tutuşmuşlar ki birisinin kolu omuzundan çıkmıştı.
Kurbanlık hayvan hazırlandıktan sonra sıra bayramlıklara gelirdi. Evin reisi için manifaturacılardan alınan kumaş terzisi kim ise aylar önceden teslim edilerek ölçüler alınır ve bayramda giyebilmek için sabırsızlanırlardı. Evin hanımı ise mahalle terzisi bayana verdiği basmaları nasıl bir entari isterse bayrama yetiştirmesi için verirlerdi. Bayramlıklar büyük bir telaş olurdu.
Evlerin temizliği ise evin hanımları ve yakınları tarafından dipten temele dedikleri şekilde yapılırdı. Bayrama kadar temizlik devam eder evin bazı kısımlarına bayrama kadar girişler yasaklanırdı. Bayrama bir hafta kalınca ise bayram tatlısı olarak baklavalar yapılır, fırınlarda ekmek yapmak için keşik(sıra)alınır bu şekilde bayram sabahı beklenirdi.
Her aile kendi kurbanını evinde kestiği için bıçak satır bileme işleri ise ayrı bir telaş olurdu. Evde kurban kesebilecek bıçak yoksa bıçaklar alınır mevcut ise güzelce bilenip jilet gibi kesecek hale getirilirdi.
Bayram sabahı ise erkekler kış günü ise mahalle camilerine, yaz ise musallada bayram namazları kılınırdı. Bayram namazı dönüşü evlerin hayatlarında kurbanlar kesilmeye başlayınca meeee, mööööö sesleri duyulmaya başlardı. Kahvaltılarda kurban ciğeri yemek gerekir ve kurban ciğeri ile kahvaltı yapılana kadar hiçbir şey yemeden beklenir buna kurban orucu adı verilirdi. Kurban ciğeri ile kahvaltı yapılacağı için kurban kesilince öncelikle ciğeri çıkartılıp evin hamarat kadınlarına teslim edilir senit üzerinde kıyılan ciğer kahvaltıya hazır hale gelirdi. Kurban kesilip ciğeri alındıktan sonra kurban hayvanının etinin kolayca parçalanması için soğumaya bıraktık diye söylenir bu sırada ise kahvaltı yapılır. Kahvaltı sonunda kurban eti ayrılır ve sıra bayramlaşmaya gelirdi. Ailenin yaşça en büyük olanı oturur ve aile sıra ile elini öperek bayramlaşır. Tüm aile bayramlaştıktan sonra çocuklar aldıkları harçlıkları sayarak kim çok para topladı diye birbiri ile yarışır sonra da çarşıda kurulan bayram yerine koşarlardı. Bayram için kurulan alanda ise balon, şeker, mantar tabancaları, kız kaçıranlar, vs. satılan sergiler yan yana durur. Satış yapılan sergiler harici tek etkinlik ise salıncaktı. Salıncakta ise atlar ve kayıklar vardı. Yaş olarak atlara binebilecek olanlar atlara küçük olanlar ise kayıklara otururdu. Parası bitenler ise koşup bayram harçlığı almak için akrabaya komşuya gider bayram harçlığı toplamaya gayret ederlerdi.
Öğleden sonra ise en yakından başlayıp komşular bayramlaşmaya gelir veya gidilirdi. Akrabalar ise çocuklarıyla beraber yaş ve önem verdiklerine göre bayramlaşmaya giderdi. Akşamları ise en yakın akraba ziyaret edilir, bayramlık baklavalar yenirdi.
Bayramın ikinci günü ise Yalvaçlı için damatlar günüdür. Kaynanalar damadım gelecek diye hazırlıklarını yapar, damat hangi tatlıyı severse özellikle tatlısı ayrı yapılırdı. Damat baklavası hiç dokunulmadan damadın oturduğu sofraya konurdu. Bayramlar gerçek bayramdı. Küs kalmaz küs olanlar barıştırılır. Yardımlaşma zirve yapardı. Yalvaç dışında olanlar ise mümkün oldukça uzun süre kalma kaydı ile Yalvaca gelir bayram boyunca tüm hısım akraba ziyaretlerini yapar hasret giderirdi.
Özlem duyduğumuz bayramlar böyledir. Günümüzde ise nereye tatile gidelim kaç gün kalalım, bayramlaşmak için bir telefonla arar hatır sorar bayramlaşmayı da bitirmiş oluruz düşüncesi hakimdir. Bu gün çocuklarına ne gösterirsen yarın sana aynısını uygularlar. Anneni babanı bir telefonla arayıp bayram kutlaması yaparsan yarında çocuğun sana aynısını yapar bu defa anlarsın nasılmış. Evlat hasreti torun sevgisi. Güzel bir bayram geçirmek dileği ile esen kalın.
Bayramın üçüncü günü 22 Temmuz Perşembe günü saat 17.de Müderris mahallesindeki Şehzade parkta YALVAÇ YÖRÜK TÜRKMEN DERNEĞİ BAYRAMLAŞMASI VARDIR.
BEKLENMEKTESİNİZ. ESKİ BAYRAM TADINDA OLMASA BİLE HASRET GİDERİP DAHA FAZLA KİŞİ İLE BAYRAMLAŞMA İMKANI BULABİLİRSİNİZ.
|