Mahmut TOPBAŞLI OKUMANIN CANINA OKUMAK
Yazı Detayı
13 Temmuz 2021 - Salı 22:35
 
OKUMANIN CANINA OKUMAK
Mahmut TOPBAŞLI
yalvacfm@hotmail.com
 
 

 

OKUMANIN CANINA OKUMAK


      İnsanın bir yazıyı veya bir yazılı metni/eseri anlamak, yorumlamak ve hayatına uygulamak amacıyla, bir eğitim süreci şeklinde gerçeğe dönüştürdüğü eylem okumaktır.. Bu eylem, insanın diğer canlılardan farklı bir özellikte yaratılmış olması hasebiyle, sadece insana mahsustur. İnsanın her iş ve amelinin bir gayeye matuf olduğundan, okumasının da bir gayesi olmalı değil mi? 
     Gaye nedir okumaktan? Okumak insana ne kazandırır? Bu sorunun tek bir cevabı yok elbette, hatta kazançları sayılarla ifade edilemeyecek kadar çoklukta ve çeşitliliktedir bence. Yani okumak sadece bir şey değil, çok şeyler kazandırır insana. 
     Okumak da çeşit çeşit tabii… Mecaz okumalar bile başlı başına birer okuma eylemi. Canına okuma mesela. Aklını okuma mesela, gözlerinden okuma, ruhuna Fatiha okuma, ceddine rahmet okuma, kendi bildiğini okuma, aklına eseni okuma ve daha neler neler okuma var da ben mecazların peşinde değilim. Soylu bir anlama, anlamlandırma ve hayata katma eylemi olarak okumanın neresindeyiz, bunun derdindeyim. 
      İki istatistik daha doğrusu bir rapor, bir istatistik takdim ederek iyi bir noktada olamamanın ıstırabını paylaşacağım.
      Ne yazık ki millet olarak, okumanın önemini tam kavramış değiliz. Kavradığımız dönemlerden uzak düşmek yeniden kavramamıza engel değilken biz okumaktan imtina ediyoruz. Okumaktan, anlamaktan, dinlemekten ve hayatımıza katmaktan imtina…
      DESAM’ın (Yakın Doğu üniversitesi-Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi) raporuna göre: “Türk halkı günde 6 saat TV izliyor, 3 saat internete giriyor, yılda ancak 6 saat okumaya zaman ayırıyor. (Günde ortalama bir dakika/Hadi ordan be demeyin sakın) 
      AB’ de (Avrupa birliği ülkeleri) kitap okuma oranı 21, Türkiye’ de sadece 0.01. (Dünya sıralamasındaki yeri de 86.lık)
     Yılda kişi başı sadece 6.5 TL aile bütçesinden kitaba para ayırmaktayız. Hâlbuki cep telefonu için ortalama harcamamız + 43 TL… (Ya sigaraya desem, kimleri üzerim kimleri) 
      Gazete/dergi okuyanların oranları Japonya’da 62, Almanya’da 48, Türkiye’ de 5’tir. Kitap okuyanların nüfusa göre oranları, Japonya’da  14, ABD 12, Almanya ve İngiltere’de 11. Rakamlar bu durumda olduğuna göre biz okumanın canına okumuşuz değil mi?.
 “Türkiye Okuma Kültürü” araştırmasının raporuna göre, 2008 yılında son üç ayda hiç kitap okumadım diyenlerin oranı 70 iken, bu oran 2019 yılında 36’ya düşmüş. 2008’de son üç ayda 1-2 kitap okudum diyenlerin oranı 20 iken 2019’da bu oran 34’e; ikiden çok kitap okudum diyenlerin oranı 10’dan 30’a çıkmış… Bu rakamlara göre bir yükseliş görünse de okumanın ruhuna Fatiha okumuş gibi görünüyoruz. 
      Hâlbuki okuyan, okumayı ve okuyanı seven bir milletiz özünde. Yavuz Sultan Selim Han, halim selim bir Sultanken Yavuzluğuyla gülümser zihnimize. Her açıdan muhteşem bir dönemin sultanıdır. Zaferlerle parlayan bir 8 yıl görünür saltanatında. Bu sekiz yılın bütün seferlerine iştirak etmiş ve çıktığı her sefere deve yüküyle kitaplar taşımıştır. Okumaya ayırdığı zamanı uykusundan feda ederek seçmiştir. Yavuz deyip geçersek bu okuma, anlama, akletme, hayata katma ameline haksızlık etmiş olmaz mıyız?
      “İnsanın en büyük düşmanı cehalettir, cehaletin düşmanı okumaktır. Okumadan gaye kendini bilmektir, kendini bilmek Rabbini bilmektir.” Düsturlarıyla süslenmiş bir hayattan okumanın canına okuduğumuz, sosyal medyaya esir olduğumuz bir hayata yuvarlanmışız. Rabbim encamımızı hayreylesin…


Mahmut TOPBAŞLI  

 
Etiketler: OKUMANIN, CANINA, OKUMAK,
Yorumlar
Haber Yazılımı